12 Kasım 2006

ÜLKESİ VE ÜLKÜSÜ

Hepimizin büyük umutları vardır elbet! Geceleri çoğu defa uykusuz kaldık belki onu düşünürken belki de Mustafa Kemal gibi; karların üstünden seyrettik umudumuzu ve umutsuzluğumuzu gördük aynı anda.. . Beklide o büyük dileğimizin gerçekleşmeyeceği umuduna kapılarak, her şeyin boşuna olduğunu düşünerek, atmaya kalktık kendimizi büyük uçurumlardan.Ama yapmadık yapamadık , tekrar umut ettik olacak diye...Dileklerimiz, büyük ülkülerimiz, biz farkında olmasak da yaşama kaynağımız aslında...Tıpkı Mustafa Kemal gibi! Onun yaşam kaynağı, yurdunu çağdaş medeniyetler seviyesinde görmekti. Ömrünün yetmeyeceğini bilse de bu ırkın başaracağına olan büyük inancı , ona yaşama sevinci veriyordu... Mustafa Kemal'ede yaşama sevinci veren tek şey ülkesine olan inancıydı,tek ülküsü buydu Ata'nın.Sırf bu yüzden sadece bir kez evlendi,çok çalışması, geceler boyu toplantılar yapması evliliğini de bitirdi.Hiç çocuğu olmadı çünkü cumhuriyet rejimi henüz oturmamıştı ve bir çocuğu olursa saltanat gibi Ata'nın çocuğu geçecekti beklide başa...Dünyada elde edilebilecek bütün somut mutluluklara hayır dedi; hepsini elinin tersiyle itti.Çünkü ülküsüne ulaşması için bu mutluluklar zaman zaman engel olabilirdi...Onun tek istediği, tek mutluluğu hatta yaşamı bile ülküsüydü ...Ülkesini en üst düzeyde çağdaş bir ülke olarak görmekti...Bu ülkü için gün geldi karların üstünde yattı, gün geldi şarapnel parçalarına siper oldu, bazı günler dünya büyükleri önünde masalara yumruğunu vurdu.. .Hepsi tek ülkü içindi,.hepsi tek ülke içindi... Bu ülküsüne olan inancını da ülkesine olan inancını da yitirmedi.Ölmüş olsa da bir yerlerde hala ülküsü için dua ediyor kayan yıldızlardan bunu diliyordun. .Eminim! Hem ülküsü hem ülkesi için... FATMA KORKMAZ 10TMA

0 Yorum:

Yorum Gönder

Kaydol: Kayıt Yorumları [Atom]

<< Ana Sayfa